Batı’nın Kıyamet Alâmeti: Malazgirt Zaferİ

25.08.2021
23
Okuma Süresi: 6 dakika
A+
A-
Batı’nın Kıyamet Alâmeti: Malazgirt Zaferİ

Yıl 1070, Malazgirt Zaferi’den bir yıl önce Konstantinapolis ahalisi bir sabah uyandığında Üsküdar kıyılarında daha önce görmedikleri bir manazara ile karşılaşırlar.
Afşin Bey komutasında bir kaç bin savaşçı Türkmen çadır kurmuş, tuğ dalğalandırıyorlar.
Bizans şaşkın. Halk Konstantinopolis’e yani İstanbul’a kadar gelip çadır kurmuş “barbar” Türklere çan sesleri içinde dehşet içinde bakıyorlardı.

Afşin Bey, Anadolu’dan Bizans karakollarını, kalelerini, kuvvetlerini aşıp surların dibine kadar gelip geleceğe işaret bırakmıştır.

İstanbul’un Fethi, Resulullah’ın Hendek savaşında muştulanmış, 1071 yılında planlanmış yaklaşık fethin süreci bin yıl sürmüştür.

Sultan Alparslan beylerinden Afşin ve Ersagun Bey’i huzuruna çağırır.
Huzuruna gelen beylerine Bizans’ı ele geçirmek için içerden yıkılması gerektiğini anlatır.
Tarihi rivayettir ki beylerine çöp çektirir;
Kısa çöpü çeken tarihte hayin olarak anılacak ve Sultan Alparslan’a ihanet edip Bizans’a sığanacak.

Kısa çöpü Ersagun Bey çeker, Sultan’ına ihanet etmiş gibi görünüp Selçuklu sınırlarından Bizans’a kaçar.
Bizans, Sultan’ına ihanet eden bu türkopolu kullanmak ister ve en mahrem odalarına kadar kapılarını açar.
Ersağun Bey’in ilk görevi Bizans ordusunda lejyonerlik yapan Hıristiyan Peçenek Türklerine saf değiştirmek.

Rivayet budur lakin filhakika olan Peçenek Türklerinin Malazgirt Savaşı’nda saf değiştirerek Oğuz Türklerinin yanında yer almasıdır.

Malazgirt Savaşı, Anadolu’nun fethinden İstanbul’un fethine uzana süreçte Türk Askeri stratejisinin zirvesidir.
Gerek Malazgirt savaşında uygulanan stratejiler, gerek savaş öncesi stratejiler Anadolu’da bin yıllık varlığımızın istinatgahlarıdır.

Afşin Bey 1060 ile 1071 yılları arası Anadolu’yu hallaç pamuğuna çevirmiş.
Tarihi verilerle Afşin Bey’in Anadolu’daki hareketliliğine baktığımız zaman 12 bin kilometreden fazla at sürdüğünü görürüz.
Bu da bize Anadolu’nun Türkleşmesinin ardındaki azim ve hareketliliği gösterir.

Bizanslı tarihçiler Boğaz’da daha önce görmedikleri bir sahneyi kaydeder.
Bizans ahalisinin şaşkın bakışlarının arasında binlerce Peçenek savaşçısı atlarının üzerinde, atlarını yüzdürerek Anadolu kıyılarına çıkmaktadır.

Bizans ordusunun istikameti Selçuklunun başkenti İsfehan’dır.

Mısır seferi için yola çıkan Sultan Alp Arslan, Bizans ordusunun hareketliliği öğrenince 30 binlik kuvveti ile sırtını Süphan Dağı’na vererek Malazgirt ovasında Bizans ordusunu karşlılar.
Ordunun sağ kanadını ziyarete tepe, sol kanadını Selekütlü Tepe’ye yaslamıştır.

Gök ve yer tarafından desteklenen hükmedici kudret, ulu başbuğ Alp Arslan Han kefen giyer gibi beyaz elbisesini giyip, atının kuyruğunu kendi bağlayıp kır atına biner:
“Şehit olursam namazım böyle kılınsın..” der.
Yakından savaşmak için yayını ve okunu bırakıp kılıç ve kalkanı ile ordunun başına geçer.

26 Ağustos 1071 Malazgirt Ovası
Sultan’ın ordusu ilk olarak okçularıyla saldırı yapar.
Daha sonra geri çekilir. Geri çekildikleri zaman Diyojen kendi gücüne çok güvendiği için Türklerin kaçtığını düşünür ve takibe başlar.

Evet Türkler geri çekilmektedir.

  1. yüzyıla kadar dünyada Türk ordularını yenilmez yapan Turan taktiği kurulmuştur.
    Merkezden uzaklaşan Bizans ordusu artık Türklerin öldürme bölgesine girmiştir.

Türk ordusu ani bir manevra yaparak sağ-sol kanatlardan geri dönüş yapıp Bizans ordusunu hilal şeklinde kapana almıştır.

Sultan Alp Arslan yalın kılıç, hilalin önünde yıldız gibi Bizans ordusunun içine kadar girmiştir.
Sultan’ın Bizans ordusu içerisinde kaldığını gören beğleri, Sultan’a ulaşmak için Bizans ordusunu tıpkı bir biçer-döver gibi yok etmiştir.

Bizans İmparatoru Diyojen esir alınmış, daha sonra Sultan tarafından affedilerek serbest bırakılmıştır.

Evet, Malazgirt Zaferi ve Anadolu’nun fethi Türk askeri stratejisinin zekasıdır.

Anadolu’nun kapıları Türklere kılıcın yanında akıl ile açılmıştır.
Bazu kuvvetinin yanında zeka ile feth edilmiştir.

Batı’nın kıyamet alametidir Malazgirt Zaferi, artık Batı için kıyamet başlamıştır.

Ve ne zaman Batı’dan bir ordu üzerimize gelse Malazgirt’in intikamı için, kehaneti bozmak için gelmektedirler.

Dün geldiler, bugün geliyorlar, yarın da gelecekler.

Malazgirt ruhunda durduğumuz sürece başaramayacaklar.

Bir önceki yazımız olan Millet-i Sadıka’dan Büyük İhanete: Ermeni Terörü başlıklı makalemizde Agop Agopyan kim öldürdü, ASALA ve asala'yı kim bitirdi hakkında bilgiler verilmektedir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.