İstanbul’daki kariyerini geride bıraktı, köy hayatına adım attı! ‘Buradaki huzuru hiçbir şeyle takas etmem’

16.11.2025
2
Okuma Süresi: 4 dakika
A+
A-

İstanbul’un kalabalığından ve stresli yaşamından uzaklaşan Mehmet Özmen (40 3 yıl önce Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Çerikli beldesinin Tatlıcak köyüne yerleşerek küçükbaş hayvancılığa başladı. Yıllarca medya sektöründe bulunan Özmen, köy

İstanbul’daki kariyerini geride bıraktı, köy hayatına adım attı! ‘Buradaki huzuru hiçbir şeyle takas etmem’

İçerik görseli

İstanbul’un kalabalık ve stres dolu yaşamından kaçan Mehmet Özmen (40), 3 yıl önce Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Çerikli beldesindeki Tatlıcak köyüne yerleşerek küçükbaş hayvancılığa adım attı. Yıllarca medya sektöründe çalıştıktan sonra, Özmen, köy hayatının ona bambaşka bir deneyim sunduğunu dile getirdi.

İlginizi Çekebilir

İstanbul’da iki yaşından beri yaşayan Özmen, yaptığı açıklamalarda yoğun iş temposu ve trafik nedeniyle kendisine zaman ayıramadığını, Anadolu Yakası’nda yaşayıp Avrupa Yakası’nda çalışmanın hayatını zorlaştırdığını belirtti. Büyükşehirde biriktirdiği parayla köyüne yatırım yapan Özmen, artık günlerini doğayla iç içe, hayvanlarının yanında geçiriyor.

Özmen, “İstanbul’da 2 yaşından beri yaşıyorum, birçok meslek edindim. Medya sektöründe çalışıyordum; bir yerel televizyon kanalıydı, ayrıca radyoculuk da yaptım. Köy hayatı muazzam bir deneyim. Şimdi davarların yanına oturup saatlerce onları izliyorum. Ardından ev işlerini yapıyorum, çobanıma da destek oluyorum. Kendi imkanlarımla domates, biber, peynir ve yoğurt üretiyorum. Her şeyi doğal ve organik bir şekilde tüketiyorum” dedi.

Meteoroloji uyardı! Kar yağışı her yeri beyaza bürüdü

İçerik görseli

“KÖY HAYATI MUHTEŞEM; HERKESE TAVSİYE EDİYORUM”

Güne sabah 05.00’te başlayan Özmen, temiz hava, huzur ve doğanın hayatında yarattığı değişimi şu sözlerle ifade etti: “Artık davarların yanına gidip saatlerce keyif alarak izliyorum. Sonrasında ev işleriyle ilgileniyorum, çobanıma yardımcı oluyorum. Kendi ürettiğim domates, biber, peynir ve yoğurtla besleniyorum. Her şey organik. İstanbul’da yaşamak oldukça zordu. Evim Anadolu Yakası’ndaydı, iş yerim ise Avrupa Yakası’nda; gün sonunda kendime zaman ayıramıyordum. Buraya taşındım, burada trafik yok; 5 kilometrelik mesafeyi 5 dakikada alıyorum. Köy hayatı gerçekten muhteşem; herkese tavsiye ediyorum. Burada son derece mutluyum. Atımla, eşeğimle ve köpeklerimle sürünün yanına gidip keyif alıyorum. Bu duyguyu hiçbir şeyle değiştirmem.”

Kentteki son kişi! Çocuk yaşta başlamış, 70 yıl geçmiş: ‘Alzheimer hastası olduğu için aklı gidip geliyor’

Köydeki yaşamının sadece huzur vermekle kalmayıp, aynı zamanda kendisini geliştirdiğini de vurgulayan Özmen, hayvancılığı zamanla öğrenerek hayvanların hastalıklarını, yürüyüşlerini ve davranışlarını anlayacak seviyeye geldiğini ifade etti. Özmen, “Eskiden hiçbir şey bilmiyordum. Şimdi sürüme baktığımda neler olduğunu anlıyorum. Hepsi gebe, önümüzdeki ay doğumlar başlayacak. Atım, eşeğim ve köpeklerim var. Sürünün yanına gittiğimde hissedemediğim bir huzur buluyorum” dedi.

Özmen, köy hayatının ona yeniden nefes aldırdığını ve insanın doğayla buluştuğunda ruhsal olarak yenilendiğini vurgulayarak, büyük şehirde yaşayanlara da fırsat bulduklarında köy yaşamını denemelerini önerdi.

Bir önceki yazımız olan Yeni Yargı Paketi: Değişiklikler ve Yenilikler Neler? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.