BİZE TERÖRİST DİYEN YA HAİNDİR, YA PUŞTTUR!

19.03.2015
16
Okuma Süresi: 8 dakika
A+
A-

Ankara Antlaşması ile güney sınırımız çizilirken bu sınırların çizimi milli nitelikte olmayıp, siyasi bir özellik arz etmiştir.
Fransızlar Antakya, Halep, Lazkiye ve çevresindeki Türk varlığını kabul etmek zorunda kalmışken..
Çünkü sınırın güneyinde o günkü sayı ile yarım milyonun üzerinde Türk nüfusu kalmıştır.
Halep Vilayeti, sancakları, kazaları ve köyleri itibariyle azınlıklar bir tarafa bırakılacak olursa tam manasıyla bir Türk toprağı görünümündeyken..
Yani sınırların belirlenmesi Türk nüfusun bittiği yerlerden değil, sun‘i bir mahiyette olan demiryolu hattı esas alınarak, bu vilayetin Türk topluluğunu arazileri ve mülkleri ile birlikte iki parçaya bölecek şekilde siyasi bir sınırla çizilmiştir..

Yani çetvelle çizilen sadece Arap coğrafyası değilmiş..
Ankara Antlaşması öncesi Türklerin bölgedeki etkinliğini azaltmak amacıyla Bayır-Bucak ve Hazne nahiyeleri, İskenderun Sancağına bağlı iken, Fransızlar sırf sancaktaki Türkmen nüfusu azaltmak amacıyla Lazkiye‘ye bağlanmıştır.

BAYIR-BUCAK YOLU YOKUŞTUR
BİZE TERÖRİST DİYEN YA HAİN YA PUŞTUR

―”Ben Bayır-Bucak Türkmenlerinden. .
Son günlerde yabancı ellerde inleyen kara bahtlı yurduma gösterdiği asıl ilgiye bütün kalbim ve varlığımla teşekkür ediyorum..
30 binden fazla soydaşımızın kurtuluş gününü tasvir ve tasavvur edilmez bir hasret ve arzuyla beklediklerini içim sızlayarak bir daha açıklamayı bir vatan ve millet borcu biliyorum.
En derin saygılarımla..”
/1945
(Hatay’da dönemin yerel gazetesinde Bayır-Bucak’la ilgili bir haber üzerine duyulan mutluluk, hasret ve sevinç..)
**************
Suriye’nin kuzey-doğu ve kuzey-batısında yaşayan Türkmenler batı kıyısında yaşayan nüfusun %20‘sini oluşturmaktadır. Dönem dönem yapılan seçimlerde de Suriye Meclisine temsilci göndermişlerdir.
Bölgede Ermeniler ise Kesep civarında yaşamaktadırlar.
Hatay’ın Türkiye’ye katılımıyla birlikte Kesep’te Türkiye sınırları içerisinde kalmıştı. Ermeni lobisi ve din adamları Papa’ya yalvarma ve yakarma ricalarından sonra diplomatik baskı ve dik duramayan dönemin Türkiye hükümeti tarafından Kesep maalesef sınırlarımız dışında kalmıştır.

Suriye‘de Türkmenlerin toplu olarak bulundukları yerler Halep, Humus ve Lazkiye çevresidir;
Halep vilayetine bağlı 163 köy ve mezra,
Humus vilayetinde 44,
Lazkiye ve çevresinde 92,
Bucak bölgesinde sahil boyunca 85,
Behlüliye nahiyesine bağlı 3,
Bayır nahiye merkezine tabi Kebele‘de 49,
İncesu‘nun 59,
Çercum deresinin Türk hududuna doğru olan bölümünde 37,
Cebel-i Seman doğusunda nahiye merkezi ile birlikte 16,
Kilis‘in güneyinde Azez kazasına bağlı (Azez ile Afrin suyu arasında) 17,
Azez‘in güneydoğusunda 45,
Çobanbey nahiyesinde Menbiç kazasına doğru 54, aynı kazanın güneyinde 15,
Türk hududu ile Sacur suyu arasında kalan Baraklı oymağından Carablus nahiyesine bağlı 26,
Sacır suyunun güneyinde 25,
Urfa sınırında Mürşid Pınar Akça Kale kazasının güneyin de Belih ırmağına kadar uzanan sahada 60 köy olmak üzere
Bugün Suriye toprakları üzerinde yaklaşık 750-1000 arası Türk köyü bulunmaktadır..

Halep’te 950 bin,
Lazkiye’de 350 bin,
Humus’ta 800 bin,
Şam ve Kuneytra, Golan’da 400 bin,
Dera, Tartus ve İdlib bölgesinde ki Türkmenlerle beraber Suriye’de 2,5 milyon Türkmen nüfusu vardır.
***********
Suriye yönetimi ve Baas rejimi Ermenilere, Süryanilere ve çeşitli gruplara azınlık gözü ile bakarak, onlara dilleriyle eğitim imkanı verdiği halde Türkmenlere hiçbir zaman böyle bir hak vermemiş ve asimilasyona maruz bırakmıştır.

Azınlık statüsü verilmediğinden Türk okullarının veya Türkçe öğreten kurumların olmayışı, Türkçe gazete, dergi ve kitapların ülkeye sokulmayışı, Türk radyo yayınlarının uzun yıllar boyunca Suriye‘den dinlenmemesi, Türk filmlerinin gösterilmemesi, spor ve kültürel faaliyetlerinin olmaması nedeniyle planlı bir şekilde Türkmenlere karşı ırkçılık politikası oluşturmuşlardır.
Ayrıca Fransızların Araplara aşıladıkları Türk düşmanlığı nedeniyle, Türkmenler Türklüklerini gizleyerek, Araplaşma mecburiyetinde kalmışlardır. Bu endişeyle Türkçe konuşmadıklarından dolayı bir nesil sonrası Türkçe öğrenememektedir.
Rakka bölgesindeki Kullar obası adı verilen bir Barak obası tamamen Araplaşmıştır. Budaklar ise Arapça öğrenerek, Türk dilini unutma derecesine gelmişlerse de Türk adet ve geleneklerini yaşamalarından Türkmen kökenli oldukları göze çarpmaktadır.

Baas rejiminin Emevi ve ırkçı politikaları Türkmenlerin iktisadi durumunu da etkileyip geri kalmışlığa yol açmıştır.

Nusayriler kendi sınırları içerisindeki Türkmenleri, Türkiye‘nin casusu olarak görüp, onlara devamlı surette potansiyel tehlike gözü ile bakmıştır.
Bu şüpheciliğinden dolayı da Suriye’nin kuzeyinde ki Türkmenler başka bölgelere göç ederek, sınırda bir Arap kuşağı oluşturmaya çalışmıştır.

Hafız Esad yönetimince devletleştirilen topraklara Arapların yerleştirilmesi sonucunda Lazkiye bölgesindeki Kaynarca, Çabıtlı, Kandilcik, Belveren, Çanacık, Karaağıl, Gündeşli, Kasap, Çolturman, Halep bölgesindeki Zeyyatlı, Karun, Mahzenli, Yaşlı, Çatalviran, Kurtviran, Medene, şeyhyahya, Camuşviran, Dedenoğlu, Kurudere ve Kırkmağara gibi köyler önceden Türkmenlerle ait iken bugün bu köylerde Araplar yaşamaktadır..

Baas yönetimi Türkçe köy adlarını Arapça‘ya çevirmiştir.
Bu isimlendirmeden dolayı Lazkiye bölgesindeki Türkmen köylerinden İsabeyli (İseviye), Elmalı (Tuffahiye), Turunç (Ummutuyur), Kebeli (Rabia), Gebere (Ravda), Ablaklı (Beytiablak), Saldur (Samire), Ağcabayır (Elbeyda), Kolcuk (Durra), ġeren (Helve), Gökdağ (Elhadra), Halep bölgesindeki köylerden Taşatan (Merma elhacer), Buzluca (Selce), Taşkapı (Babı Ihacar), Mazıcı (Amiriye), Kalkım (Nazha), Sekizler (Musmine), Alıcı (Talatiye), Taşlıhöyük (Tel al cemal), Çobanbey (Elrai), Devehöyük (Tellihava), Kapveren (Eserriye), Kocalı (Musinne), Sipahiler (Elfersan), Arapçördük (Eyyubiye), Havahöyük ((Tel al hawa)) isimlerini almışlardır.
**************
-2011-
1000 yıllık Türk yurdu, Türkmen yerleşimi olan Suriye’nin Kuzeyi; Halep, Hama, Humus, Lazkiye, Bayır-Bucak, Türkmen Dağı Türkmenleri tüm bu varlığı temsilen ve bu varlığa karşı yapılan asimile ve baskılara sancak açmıştır.
Bu varlığı bilmeyen bir Türk ne büyük suç işlemiştir,
Tüm bunlara rağmen Türkmenleri zalimin kucağına terk eden Türk ne büyük günah işlemiştir..

Bir önceki yazımız olan Akan Kanın Hesabı Bilinmez başlıklı makalemizde Çanakkale, Filistin ve ırak hakkında bilgiler verilmektedir.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.