ASELSAN yeni süreci başlattı ! 60’ı ilk kez olmak üzere 250 ürün gösterildi

Deniz, kara, hava sistemleri yanında bu yıl uzay teknolojilerine yer verdiklerini anlatan Görgün, ayrıyeten ASELSAN’ın var oluşuna uygun halde bir ulusallaştırma standı oluşturduklarını söz etti.

KOBİ’lerle birlikte kritik eserlerin alt bileşenleri yahut sistemleri  için yerlileştirme/millileştirme çalışmaları yürüttüklerini lisana getiren Görgün,  “Bu kapsamda ortaya çıkan geniş bir havuzumuz var. Bu yıl 172 eser sergiliyoruz.  Son birkaç yılda yerlileştirdiğimiz, millileştirdiğimiz eser sayısı 400’ün  üzerinde. Bu eserlerin yerlileştirilmesinin ülke iktisadına katkısı 186 milyon  dolar. Hiç azımsanacak bir sayı değil. Bunu ASELSAN’ın büyüklüğü ve gücüyle  değerlendirdiğimizde daha da ilerleyebileceğini biliyoruz. Bunun için çaba gösteriyoruz. Bu alandaki uğraşları nasıl geliştirebileceğimizi daima düşünüp  tartışıyoruz. Paydaşlarımızın da fikirlerini alıp uygulamaya sokmaya  çalışıyoruz.” diye konuştu.

Bu yıl fuarda “sürdürülebilirlik” ve “doğayla barışık olma” temalarını  öne çıkardıklarını belirten Görgün, “Teknolojiyi geliştirirken tabiata, etrafa,  sürdürülebilir üretime ihtimam gösterdiğimizi vurgulamak istedik. 5 binin üzerinde  canlı bitki vardı standımızda. Kullandığımız tüm fuar ekipmanlarının yüzde 90’ı  tabiatla barışık, dönüştürülebilir gereçlerdi. Bu mevzuda da farkındalık  oluşturmak istedik.” dedi.

Fuar kapsamında birçok eser tanıtımı, mutabakat, imza töreni  gerçekleştirdiklerini tabir eden Görgün, IDEF için “Dolu dolu geçen, verimli, her  seferinde öğrenerek buradan ayrıldığımız, kendimizi geliştirmek için fırsat  olarak gördüğümüz bir aktiflik.” değerlendirmesinde bulundu.

YENİ ÜLKELER, YENİ AÇILIMLAR

Haluk Görgün, ASELSAN olarak ihracata dayalı büyümeyi ve gelişmeyi bir  gaye olarak belirlediklerini vurguladı.

Bu amaca ulaşmak için evvelce yöneticilik düzeyinde olan  “uluslararası iş geliştirme ve pazarlama” faaliyetlerini bir Genel Müdür  Yardımcılığı düzeyine çıkardıklarını anlatan Görgün, şunları kaydetti:

“Sektörlerimizin farklı ünitelerinde yer alan milletlerarası iş  geliştirmeci çalışanımızı merkezi bir yapıda toplayıp bütün eserlerimizin tek  bir elden güzel pazarlanması ve pazarlandıktan sonra da takibinin yapılmasını  amaçladık. Bu takip eseri teslim etmek, başarılı çalıştığını temin etmenin de  ötesinde paranızı alabilmeye varana kadar bir yol haritasıyla yürütüldü. En  değerli kaynağımız kaliteli eserlerimiz. Bunları kısıtlı vakitte en yanlışsız kimlere  pazarlamalıyız, bunların stratejilerini belirledik. “Tek bir barutum var, nerede  değerlendirmeliyim.” yaklaşımıyla stratejik olarak ülkeleri ve ülkelerin  kullanıcılarını belirledik. Sonra peş peşe yeni ülkeler, yeni açılımlar ortaya  çıktı.”

İhracat manasında geçen yılki bilgilerin çok çarpıcı olduğuna işaret  eden Görgün, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle seyahatlerin çok kısıtlı  olduğu bir periyotta memleketler arası alanda 454 milyon dolarlık sözleşme  imzaladıklarını ve tarihinde birinci kez 1 milyar dolarlık birikmiş ihracat  siparişine ulaştıklarını bildirdi.

YENİ SİPARİŞLERİN 3’TE 1’İ YURT DIŞINDAN

ASELSAN’ın geçen yıl toplam 1,2 milyar dolarlık mukavele imzaladığına  dikkati çeken Görgün, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Geçen yıl tüm mukavelelerin 3’te 1’i kadar mukaveleyi ihracatla  yaptık. Daha evvel yüzde 10-15 düzeylerinde olan bu oran geçen sene yüzde 30-35  olarak gerçekleşti. Bu büyük bir muvaffakiyet. Biz platform üreticisi değiliz,  platformlara elektronik algılayıcılar, yazılım, sensörler, komuta kontrol  sistemleri sağlıyoruz. Hasebiyle platform satıcılarıyla âlâ iş birlikleri  kurarak onların satışlarına dayanak olmaya çalışıyoruz. Geçen yıl birinci kere ihracat  yaptığımız ülkeler oldu. 6 yeni ülkeye ihracat yaptık. Bu ülkelerden kimileri da  Avrupa ülkeleriydi. Bu sene de farklı açılımlar var. Dünyanın her yerinden ilişki  içinde olduğumuz ve hoş haberlerini imzaladıkça paylaşacağımız çalışmalar devam  ediyor. İhracat bizim sürdürülebilir yapının olmazsa olmazı. Âlâ haberleri  duymaya devam edeceksiniz.”

“Siper’le hoş yurdumuzun korunmasına katkı sağlayacağız”

Hava savunma sistemlerine yönelik yürüttükleri çalışmalara ilişkin  sorular üzerine Haluk Görgün, ASELSAN’ın bu sistemlerde çok değerli fonksiyonları  icra edecek ekipmanlar konusunda sorumluluk aldığını anımsattı.

Bunun geçmişten gelen yeterli sistem, tasarım mühendisliği ve üretim  kabiliyetinden kaynaklandığını vurgulayan Görgün, şöyle konuştu:

“ASELSAN’ın haberleşme, arayıcı başlık, komuta denetim, radar, dost  düşman tanıma sistemleri üzere alanlarda geçmişten beri elde ettiği birikim ve  deneyim var. Hava savunma sistemleri, sistemlerin sistemleri olarak  isimlendiriliyor, kompleks sistemler. Kendi içlerinde alt sistemler, alt  sistemlerin içinde de ayrıyeten sistemler var. Hisar projeleriyle çok önemli yetenek  kazanıldı sistemlerin sistemleri konusunda. Bunların menzillerini artıracak  evrelendirilmiş projelerimiz var. Hisar’ın evreleri var, Siper Projesi’nin de  etapları var. Bu projelerin füze ve füzelerin arayıcı başlıkları bakımından  çeşitlendirilmiş halleri var. ASELSAN füzeler için kullanılan bütün arayıcı  başlıkları yapabiliyor. ASELSAN’ın Siper’e giden yolda sorumlulukları altına  girebilecek mevzularda önemli bir birikimi var. Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi  Siper’de de bu yapı taşlarını ölçeklendirerek, büyüterek sistemin tamamlanmasına  ve hoş yurdumuzun korunmasına katkı sağlayacağız.”

GÖLBAŞI’NDA ASELSAN’IN “İKİZİ” YÜKSELİYOR

Haluk Görgün, şirketin Gölbaşı yerleşkesinde yürütülen çalışmalara  ait de bilgiler verdi.

Yerleşkede hala Radar ve Elektronik Harp Sistemleri Sektör  Başkanlığının faaliyet gösterdiğini anlatan Görgün, şunları kaydetti:

“Binanın iki ucunun ortası 250 metre. Bunun yanına ikizini yapıyoruz.  Bir uçtan bir uca baktığınızda 500 metrelik bir tesis olacak. Dolu dolu  kullanacağımız, âlâ planladığımız bir tesis inşa ediyoruz. Macunköy şehrin  göbeğinde kaldı neredeyse, gelişmeye çok müsait değil. Macunköy’de faaliyet  gösteren birimlerimizden birisi Savunma Sistem Teknolojileri (SST) Sektör  Başkanlığını İvedik’teki yapısıyla bir arada oraya taşımayı planlıyoruz. Bu yıl  sonu bina teslim olacak. Yıl sonu yahut gelecek yılın başında yaklaşık 3 bin kişi  transfer edeceğiz oraya. SST’yi Gölbaşı’na taşımamızla yük merkezi de biraz  oraya kayacak üzere olacak. Teknik manada Akyurt’ta da önemli bir yapımız var.  Macunköy’de planlamalarımız devam ediyor. SST’nin çıkacağı yerleri nasıl  değerlendireceğimizi arkadaşlarımızla tartışıyoruz. Yapılabilecek birkaç  alternatif var. tam kararımızı vermedik lakin aşağı üst şekillendi.”