Son dakika: Bakan Koca: Aktif vakaların yüzde 87’si aşısı tamamlanmamış kişiler

Bakan Koca, görüntü konferans prosedürüyle düzenlenen Koronavirüs Bilim Şurası toplantısının akabinde yaptığı açıklamada, toplantıda salgının ilerleyişi, artan olay sayıları ve aşı programının ele alındığını belirtti.

Son iki haftada Kovid-19 hadise sayılarında çok süratli yükseliş yaşandığına dikkati çeken Koca, “Bayram günlerinde hastalık yok olmadı lakin üzülerek izledik ki hastalık yokmuş, hiç olmamış üzere bir tutumla bayramı karşıladık. Önlemlere dikkatin çok azaldığını üzülerek gördük. Bugünlerde bunun ektisini yaşadığımız bir gerçek.” değerlendirmesinde bulundu.

Koca, hadise sayılarının artış suratının yükselme eğiliminde olmasının birçok açıdan sorun oluşturduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Bunların birincisi, aşı programımız toplum bağışıklığı maksadına ulaşamadan yeni bir varyantın baskın hale gelmesi ve aşı ile bağışıklık programımızı sekteye uğratma riski. Unutmayalım ki en az iki doz aşı olmadan ve üzerinden makul bir müddet geçmeden bağışıklık elde edilmiyor. Birinci doz aşısını olmuş vatandaşlarımız şimdi bağışıklık kazanmadan virüsle karşılaştıklarında hastalığa yakalanabiliyorlar. Benzeri halde iki doz aşı olmuş şahıslar için de üzerinden belli bir mühlet geçtikten sonra aşıların aktifliği azalıyor ve bu durumda hastalığa yakalanma riski ortaya çıkıyor. Bunlar, aşı programının muvaffakiyete ulaşmasının önündeki en değerli risk faktörleridir. İkincisi ise salgını aşıyla durdurmaya çalışırken artan hadise sayılarının unutmak istediğimiz, bir daha dönmek istemediğimiz yakın geçmişteki kısıtlamalarla dolu hayatımıza dönmek.”

“Sevdiklerimizi, büyüklerimizi korumak için evvel kendi aşılarımızı olmamız şart”

Kısıtlama uygulanan devirlerin, salgının toplumsal hayatı en çok etkilediği, insani gereksinimlerin bile özel planlamalar gerektirdiği günler olduğunu hatırlatan Koca, “Kısıtlama günlerine geri dönmeyi hiçbirimiz hiçbir surette tekrar yaşamak istemeyiz. Buna mecbur kalacağımız bir seyir şu an için yok fakat olmayacağı manasına gelmez. Bağışıklık sağlanmadan yapacağımız her tedbirsizlik bizi bu istemediğimiz hududa yaklaştırır. Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu aşı ile bağışıklık elde edene kadar önlemlere uymaktır.” dedi.

Koca, üçüncü tehlikenin ise kayıpların artması olduğunu tabir ederek, “Aşılar en çok risk kümesindeki vatandaşlarımız için kıymetli. Fakat yaygın olarak aşı olmadan yalnızca risk kümesinin aşılanması ile onları muhafazamız mümkün değil. Sevdiklerimizi, büyüklerimizi korumak için evvel kendi aşılarımızı olmamız koşul. Bana bir şey olmuyor fikri ile sevdiklerimizi riske atabilecek durumda değiliz.” sözlerini kullandı.

“Aktif olaylarımızın yaklaşık yüzde 87’si aşısı tamamlanmamış kişiler”

Salgın idaresi açısından aşıların tesir mühleti ve aktifliğinin son derece değerli olduğunu kaydeden Koca, şöyle devam etti:

“Tüm sıhhat altyapısını dijital olarak yönetebilen bir ülkeyiz. Elimizde tüm tedavi ve önlemleri yönetebilecek dijital bir altyapı var. Denetimi elde tutabilmek için tüm bilgileri anlık olarak tuttuğumuz karar dayanak sistemlerimiz var. Buradan yaptığımız ön incelemeler birtakım sonuçlara işaret ediyor. Örneğin, şu an etkin olaylarımızın yaklaşık yüzde 87’si aşısı tamamlanmamış bireyler. Mevcut faal hadiseler içinde tam aşılı olup hastalığa yakalananların oranı yüzde 5’ten az. Hastanede yatan hastalarımızın yüzde 95’i de aşısı tamamlanmamış şahıslar.”

Koca, bir diğer değerli ön değerlendirmenin aşıların tesir müddetiyle ilgili olduğunu belirterek, “Aşı programımızla birlikte faal hadiseler içinde 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın oranı dramatik formda azalmıştı. Lakin aşılamanın üzerinden 4-5 ay geçtikten sonra bu yaş kümesinin faal olaylar içindeki oranı artmaya başladı.” dedi.

Bu durumu görmelerinin akabinde 50 yaş üzerindekilerin üçüncü doz aşılarını olmalarını sağlayan programı başlattıklarını anımsatan Koca, bunu kendilerinden daha erken fark eden ve uygulayanın olmadığını belirtti.

Bakan Koca, bu kapsamda halihazırda aşı olması gereken 9 milyona yakın vatandaşı, bir an önce üçüncü dozlarını yaptırmaya davet etti.

“Kısıtlamalarla dolu bir hayat hiçbirimizin tercihi ya da önceliği değil”

Salgının seyri dikkate alındığında mecburî uygulamalar getirilmesi gerektiğinin çokça lisana getirildiğini söz eden Koca, şunları kaydetti:

“Hatta birtakım ülkeler bu bahiste kanunlar çıkarıyor ya da hazırlıyor. Bizim bu bahse yaklaşımımız bilimsel datalardan elde edilecek sonuçlara bakmadan atılacak adımların eksik olacağı istikametindedir. Birinci önceliğimiz, tüm vatandaşlarımızın sorumluluk alarak ve sorumlu bir birey olarak kendi önlemlerini alması ve aşı olarak topluma karşı ödevini yerine getirmesidir. Yaptığımız çalışmaların bilime ve delile dayalı sonuçları özel önlemler almayı gerektirirse bunu yapmaktan imtina etmeyiz. Lakin ‘herkes yapıyor, herkes istiyor’ diye bir adım atmayacağız. Kısıtlamalarla dolu bir toplumsal hayat hiçbirimizin tercihi ya da önceliği değildir. Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda önlem alınması gerek bir durum olursa bunu sizlerle paylaşacağım.”