Hakan Eroğlu Basın Açıklaması Düzenledi

08.01.2015
23
Okuma Süresi: 7 dakika
A+
A-

Bafra Ülkü Ocakları Başkanı Hakan Eroğlu, Doğu Türkistanda yaşanan katliamları göz önünde bulundurarak açıklamalarda bulundu.

Hakan Eroğlu Basın Açıklaması Düzenledi

Bafra Ülkü Ocakları Başkanı Hakan Eroğlu, Doğu Türkistanda yaşanan katliamları göz önünde bulundurarak açıklamalarda bulundu.

Bafra Ülkü Ocakları olarak, bir insanlık dramının yaşandığı ve AKP iktidarının duyarsız kaldığı Türk yurdu olan Doğu Türkistan’daki zulme dikkat çekmek istiyoruz.

2 milyon metrekareye yaklaşan yüzölçümü ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin en geniş idari bölgesi olan Doğu Türkistan, sözde özerk bir cumhuriyete sahip olsa da Çin’in baskıcı politikaları ile yıllardır zulüm altında kalmıştır.

1933 ve 1944 yıllarında iki cumhuriyet kurulan Doğu Türkistan bölgesi, 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal edilmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti bünyesinde 1 Ekim 1955’de özerklik statüsü verilerek Sincan Özerk Bölgesi olarak isimlendirmiştir.

64 yıldır Doğu Türkistan’da soykırım uygulayan Çin Hükümeti bu katliamları Doğu Türkistan’a yerleştirilen göçmen Çinlilere yaşam olanağı sunmak için gerçekleştirmektedir. Bu katliamları ise yerli halkın kendini savunmak için söylediği bir çift sözü bile terör eylemiymiş gibi lanse edip, sözde gerekçelerle gerçekleştirmektedir. Yapılan her katliamdan sonra iletişim yolları engellenerek, sağlıklı bilgi akışının önüne geçilmektedir. Gerçekleştirdiği yalan/yanlış ve iftiracı medya politikalarıyla dünya kamuoyunun dikkatlerinin Doğu Türkistan’a çevrilmesini engellemektedir. Dünya ülkelerinin bu zulme sessiz kalmasının bir sebebi olarak kabul etmesek de, terör faaliyetine karşı gerçekleştirilmiş eylemler gibi gösterilip bu katliamlara devam edilmektedir.

5 Temmuz 2009’da Urumçi’de baskıcı politikalara karşı başlayan ayaklanma Çin Silahlı Kuvvetleri’nin müdahalesi ile kanlı bir şekilde bastırıldı. Çin kaynaklarına göre 200, Uygur kaynaklarına göre ise en az 5 bin kişi öldürülmüştü. Olaylardan sonra protestolara katıldığı gerekçesiyle binlerce Uygur Türkü’nün tutuklandığı tahmin ediliyor. 2009 yılında Uluslararası Af Örgütü, Pekin hükümetinden idam cezası infaz edilen mahkûmların sayısını açıklamasını istemiş ve bu çağrı cevap bulamamıştı

26 Haziran 2013 tarihinde Tufan’dakibir takım olaylar cereyan etmiş, ev ve bahçelerinden zorla çıkartılan bir grup Uygur genci karşı çıkmış Çin Hükümeti bu isyanı şiddetle bastırmış Uygur gençlerini şehit etmiştir. Gerçekleştirilen Cuma Namazı sonrası yürüyüşe Çin güvenlik güçleri silah ile müdahale etmiş ve 26 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Zaman zaman gerçekleştirilen katliamların dışında Çin Hükümetinin zulüm politikaları sürekli devam etmektedir. Doğu Türkistan’da Kaşgar şehri gün geçtikçe yıkılmakta, tarihi ve kültürü silinmeye çalışılmaktadır. Çin ajanlarının Dünya’nın her yerinde Doğu Türkistanlıları tehdit etmekte, herhangi bir faaliyette bulunmamaları için korkutulmaktadır.

Müslüman halka dini vecibeleri için baskı yapan Çin, özellikle oruç tutmayı, namaz kılmayı yasakladı. Uygur erkeklerin sakal bırakması ve kadınların başörtü takması da yasak kapsamına girdi. Hacca gitmenin de yasak olduğu Türkistan’da Camilere gidilmesine de izin verilmiyor. Tesettürlü kadınlara, tesettürlerini açmaları için baskı yapılıyor, kabul etmeyenler para cezası ve hapis cezası veriliyor. Doğu Türkistan’da yaşanan en büyük problemlerden biri de Çin’in nükleer denemeleri. 1966-1997 yılları arasında bölgede onlarca nükleer deneme yapıldığı tahmin ediliyor. İslam’ı yaşamayı, ay-yıldızlı tshirt giymeyi suç olarak gören Çin Hükümeti, Doğu Türkistan şehirlerinde camilere zorla kızıl bayrak asmaktadır.

Kızıl Çin, sadece işgal ettiği Doğu Türkistan toprakları dışında da bakı ve zulümlerine devam ediyor. Bugünlerde sosyal medya ve basın yayın organlarından da herkesin malumu olduğu üzere Taylan’a kaçmayı başaran Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz burada bir esir kampında tutulmakta ve Çin’in baskısıyla Tayland, buradaki kardeşlerimizi Çin’e iade etmeyi düşünmektedir. Çin’e iade edilen bu kardeşlerimizin sonu bellidir. Hiçbir insan hakkını tanımayan, Türklere yaşam hakkını vermeyen Kızıl Çin, bu kardeşlerimizi de hiç acımadan öldürecektir. Başta Türkiye ve dünya devletleri bu zulme, bu drama sessiz kalmamalıdır. Sınırımızın diğer tarafında yaşanan karışıklıklar sebebiyle ülkemize Kaç milyon Suriyelinin girdiği bilinmiyorken, 300 Uygur Türküne kapılarını açmayan Türkiye, bunu hangi insan hakkıyla, hangi kardeşlik hukukuyla açıklayabilecektir. Bunun izahı yoktur. Çok geç kalınmadan Taylan’da esir tutulan 300 Uygur Türkü kardeşimiz Türkiye’ye getirilmelidir.

Bafra Ülkü Ocakları olarak, Türkiye’deki tüm STK’ları Doğu Türkistan’daki zulme karşı sessiz kalmamaya davet ediyoruz! Ayrıca başta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatını ve gerçekleştirilen bu zulme hassasiyet gösterebilecek tüm ülkeleri devam eden bu soykırımı bir an önce durdurması için Çin Hükümetine karşı harekete geçmeye davet ediyoruz!

Gazze için, Mısır için kendine parçalayan AKP hükümeti neden doğu Türkistan’ı görmez? Doğu Türkistan’ın suçu Türk olması mıdır? Türklükten bu kadar mı nefret etmektedir?

Yüce Türk milleti uyan ve Türklüğüne ve Türk yurduna sahip çık.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Bir önceki yazımız olan Devlet Bahçeli: Çözülmeye Dur Demeliyiz başlıklı makalemizde 2015 seçimleri, açıklama ve çare mhp hakkında bilgiler verilmektedir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.