Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız

Kahramankazan Belediyesince 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü Anma Programı düzenlendi. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ile Kahramankazan Belediye Lideri Serhat Oğuz, AK Parti Ankara Vilayet Lideri Hakan Han Özcan, AK Parti Ankara Milletvekilleri Lütfiye Selva Çam ve Emrullah İşler ile şehit ve gazilerin yakınları katıldı.

Oktay, burada yaptığı konuşmaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahramankazan halkına selamlarını ileterek başladı.

“15 Temmuz milletimizin, istiklaline ve istikbaline canı kıymetine sahip çıkarak, Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlara karşı tarihi bir ders verdiği gündür.” diyen Oktay, 15 Temmuz’un tıpkı ulusal gayret üzere Türk milletinin omuz omuza kıyamı, topyekun dirilişi ve şahlanışı olduğunu belirtti.

Oktay, şöyle devam etti:

“FETÖ’cü hain teröristler milletin tankını, süngüsünü millete doğrultarak uçaklardan üzerimize bombalar yağdırarak, alçak uçuşlarla camları indirerek bu milletin korkacağını, saklanacağını sandılar. İşte Kahramankazan FETÖ’cü teröristlerin hayasız akınına karşı Akıncı Üssü’ne, dönme bilmeden yürüyen kahramanların diyarı. Cumhurbaşkanımızın o gece meydanlara, köprülere, havalimanlarına davet daveti milletimizin nezdinde, Kahramankazan dahil, ülkemizin her köşesinde büyük bir karşılık bulmuştur. Lakin burada yediden yetmişe Akıncı Üssü’ne koşup, FETÖ’cü teröristlerin uçakları kaldırmasını engelleyen sizlerin yazdığı destan bir öbür. Çocuklarınızın rızıkları olan tarlalardaki ekinleri ve hatta iş makinelerinizi yakarak tahminen binlerce, on binlerce kişinin canını kurtardınız.”

“Bu ruh Çanakkale ruhudur”

Kahramankazan halkının üssün elektriklerini keserek darbeci hainleri karanlığa gömdüğünü söyleyen Oktay, “Akıncı Üssü’nün önünde göğsünüzü siper ettiğinizde, size ‘Yatın, çökün’ diyerek namlu çeviren FETÖ’cü teröristlere, korkusuzca, ‘Yatacak olsak konutumuzda yatardık’ diye haykırdınız.” dedi.

Oktay, şunları söyledi:

“İşte bu ruh Çanakkale ruhudur. Bu ruh, Antep’i gazi, Urfa’yı ulu, Maraş’ı kahraman yapan ulusal çaba ruhudur. Kazan’ı da tıpkı halde kahraman yapan bu ruhtur. FETÖ’nün hain darbe teşebbüsünde hayatını kaybeden şehitlerimiz ile mabedimizin göğsüne namahrem eli değmemesi uğruna şehit düşen tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize güzel bir ömür niyaz ediyorum. 15 Temmuz gecesi meydanlarda, sokaklarda önderinin davetiyle şehadete koşan milyonlar vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız da havalimanına inişinden itibaren hatırlayın, milletimizle omuz omuzaydı, darbeci hainlere karşı dimdik ayaktaydı. Milletvekillerimiz FETÖ’cü teröristlerin ihanet saçan bombalarının amacı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeydi. Silah ve bomba sesleri gecenin karanlığını delerken bu hain darbe teşebbüsünü milletimizle omuz omuza püskürttük.

Milletimizin, devleti için göğsünü nasıl siper ettiğine, nasıl tankların altına yattığına ve bizlere kalkan olmak için kendilerini nasıl feda ettiklerine şahsen şahit oldum. O anları ve şehitlerimizin aziz anılarını unutmadığımız üzere o dakikalarda ‘bekle gör’ taktiği uygulayanları, kaçanları, saklananları da unutmuyoruz. Hain kalkışmayı fırsat bilip güney hududumuza yığınak yapanları, Diyarbakır’da akına hazırlananları unutmuyoruz. Yabancı medya organlarının takındığı taraflı tutumları, içerde, dışarda yapılan palavra haberleri unutabilir miyiz? 15 Temmuz gecesi attığı tweet bildirilerini sabah hayal kırıklığıyla silenleri, umudunu hain teröristlere bağlayanları unutur muyuz hiç? Bu millet, o gece kimin hamasetten, kimin esaretten yana olduğunu çok güzel bilmektedir. Bu millet, 15 Temmuz gecesi kimlerin Bakırköy’de televizyonun karşısında kahvesini yudumladığını, kimin milletin istikbali için vefatına gayret verdiğini uygun bilir.”

“O gece iman da vakit da bizden yana oldu”

Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlara karşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde istiklale can kıymetine sahip çıkıldığını ve tüm dünyaya tarihi bir ders verildiğini hatırlatan Oktay, “Ekmeğini yediği toprağa ihanet eden hainler ve bu hainlerin kuklacıları, dün olduğu üzere bugün de, yarın da kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacak, milletimizin teveccühünü kazanamayacaklardır.” dedi.

Oktay, şunları kaydetti:

“O gece iman da vakit da bizden yana oldu, daima birlikte ‘Türkiye geçilmez’ dedik ve tüm Türkiye daha aydınlık bir sabaha uyandık. Birinci andan itibaren başta hain FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle her alanda verdiğimiz çabaya daha sıkı halde dört elle sarıldık ve bugün de gayretimiz sürüyor. Nerede saklanırsa saklansın, kimlere ve hangi ülkeye güvenirse güvensin son FETÖ’cüye kadar bu hain teröristlerin kökünü kazıyacağız. Tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu üzere 7 Ağustos günü Yenikapı’da ‘Türkiye geçilmez’ diyen her kısımdan vatandaşımızın iştirakiyle, tarihi bir dayanışma tablosu sergiledik. Bu dayanışma tablosunun siyasi alandaki yansıması ise Cumhur İttifakı’nın doğuşu oldu. Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Türk demokrasisine vurulan vesayet zincirlerinin kırılması istikametinde tarihi adımlar attık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişimiz bu tarihi adımlardan birisidir. Millet kendi iradesi ile kendi idare halini değiştirmiştir.”

Oktay, bu sistemle millet iradesinin vesayet karşısında gücünün arttığını, kapalı kapılar arkasındaki hükümet pazarlıklarının sona erdiğini ve millet egemenliğine vurulan prangaların tarihe karıştığını söyledi.

Bunun sonucunda Doğu Akdeniz, Suriye, Libya ve Karabağ’da, ayrıyeten terörle gayret üzere birçok alanda stratejik kazanımlar sağlandığını, Ayasofya’nın ibadete açıldığını anlatan Oktay, şöyle devam etti:

“Sistemin olumlu tesirlerini salgınla uğraşımızda gördük. Her türlü zorluğa karşın 200 milyar doları aşacak ihracatımızda, devam eden yatırımlarımızda da görüyoruz. Doğal gaz rezervlerimizin keşfinde de, savunma endüstrisindeki gelişmelerde de, elektrikli arabamızın yakında yollara çıkacak olmasında da gördük. Bunlar yerli ve ulusal duruşumuzun sonuçlarıdır. Artık de tüm bu kazanımları yeni bir anayasa ile taçlandırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Omuz omuza Türkiye’nin demokratikleşmesi tarafında tarihi bir adım daha atarak 12 Eylül vesayetinin son kalıntılarını da tarihe gömeceğiz. Cumhurun gereksinimine uygun bir anayasa ile hukuk devleti niteliğimizi güçlendireceğiz.

15 Temmuz ruhu, Yenikapı’da somutlaşan ulusal mutabakat ve topyekun çaba şuuru her daim yüreğimizdedir. Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız. Üzerimize ister 15 Temmuz üzere, 12 Eylül üzere silahla, ihanetle gelsinler, ister 28 Şubat üzere post-modern maskelerle gelsinler, ister taşeron örgütlerle gelsinler her türlü taarruz karşısında dimdik ayaktayız. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin ve her bir karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu hoş ülkemizi koruma etsin. Allah bu millete bir daha 15 Temmuz üzere geceler yaşatmasın.”