CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, muhtarlarla buluştu (2)

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu

Açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Edirne‘deki bir otelde muhtarlarla buluşan Kılıçdaroğlu, son günlerde cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasının yapıldığını anımsattı.

“Efendim Ali mi Veli mi olsun, anketler, şunlar, bunlar geziyor ortalıkta.” diyen Kılıçdaroğlu, ülkesini seven her vatandaşın elini vicdanına koyup, “Bu memlekete nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı” sorusunu sorması gerektiğini tabir etti.

Seçilecek cumhurbaşkanının, 83 milyonu kucaklaması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Efendim sen doğuda sen batıda yaşadın, sen şöylesin sen böylesin, hayır efendim, bu memlekette yaşıyorsa, bayrağıyla vatanıyla hiçbir sorunu yoksa, 83 milyonu kucaklamalı. Ne olmalı, cumhurun lideri olmalı. Yani tarafsız olmalı. Yani bir partinin genel lideri değil, bütün vatandaşları kucaklamalı. Bütün vatandaşlarına cumhurbaşkanı olarak fikirlerini, yeri vakti geldiği vakit açıklamalı. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin, günün 24 saati konuşma yapması yanlışsız değil. Cumhurbaşkanı çok kıymetli günlerde, çok değerli vakitlerde açıklamalar yapar ve bütün vatandaşlar da cumhurbaşkanını ‘bakalım ne söylüyor’ diye dikkatle dinlerler. Yani klasik tabirle cumhurbaşkanı her şeye maydanoz olmaz. Değerli işlerde konuşur.”

Seçilecek cumhurbaşkanının, kendisi ve ailesiyle topluma örnek olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yaşayışı örnek olmalı. Herkes bilmeli ki seçtiğimiz cumhurbaşkanı mütevazı, dürüst adamdır, mal varlığı münasebetiyle birilerinin tehdidine maruz kalamaz. Ahlaklıdır, vatandaşıyla muhatap olurken alçak gönüllüdür. Cumhurbaşkanının bu türlü olması lazım.” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanı tıpkı vakitte adaletli olmak zorundadır”

Kılıçdaroğlu, seçilecek cumhurbaşkanının sevecen bir insan olması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanı birebir vakitte adaletli olmak zorundadır. Adaletin yanında durmak zorundadır. O vakit diyeceğiz ki ‘Evet bizim seçtiğimiz cumhurbaşkanı adaletli, ahlaklı, kendisi, ailesi ile topluma örnek, yaşayışıyla örnek olan bir cumhurbaşkanıdır’. Seçtiğimiz cumhurbaşkanı tıpkı vakitte onurlu ve başı dik gezen bir cumhurbaşkanı olmak zorundadır. Yani birilerinin önünde eğilmeyen, birileri tarafından tehdit edilmeyen, tehdit edildiği vakit da gerekirse meydan okuyan, ‘araştırmazsanız namertsiniz’ diyebilecek niteliklere sahip bir cumhurbaşkanı olması lazım. Cumhurbaşkanının, vatandaşın kimliği, inancı ve hayat biçimine müdahale etmemesi, her vatandaşı kucaklaması lazım.”

Kimlik üzerinden siyaset yapılamayacağını anlatan Kılıçdaroğlu, “Çünkü kimse anne ve babasını seçme hakkına sahip değil. İnanç üzerinden siyaset yapılmaz. Zira Allah ile kulun ortasına girmeye kimsenin hakkı da yetkisi de yoktur. Kimsenin hayat şekli üzerinden siyaset yapılmaz. ‘Herkesin başımızın üzerinde yeri vardır’ diyebilecek bir cumhurbaşkanına gereksinim var.” görüşünü paylaştı.

CHP’nin toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yaptığını, muhtarlığın, esnaflığın, sanayiciliğin, çiftçiliğin birer toplumsal kimlik olduğunu ve kişinin hangi partiden olduğuyla ilgilenmediklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Toplumun her kesitine dokunmaya çalışıyoruz. Evvel onların problemlerini kendilerinden dinliyoruz, sonra sıkıntılarına tahlil üretiyoruz. Bize oy verir, vermez o farklı bir şey, ancak en azından bütün vatandaşlara eşit uzaklıkta oluyoruz.” sözünü kullandı.

“Cumhurbaşkanının yargı üzerindeki sivil vesayeti kaldırması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Cumhurbaşkanının, tıpkı vakitte var olan hukuk sistemimizdeki darbe hukukunun kalıntılarını temizlemeye kelam vermesi lazım bu millete. Şayet bunlar olmazsa Türkiye demokrasisinde önemli yaralar var ve o kapanmaz. Bunu kapatmamız lazım. Şu örneği vereyim size, Japonya’da demokrasi var değil mi, evet. Kanada’da, Güney Kore’de evet, Avrupa Birliği evet. Pekala bizde neden demokrasi yok? Demokrasinin kuralları bizde neden işlemiyor. Biz, birinci sınıf demokrasiyi mi üçüncü sınıf demokrasiyi mi hak ediyoruz? Cumhurbaşkanının, birinci sınıf demokrasiyi hedeflemesi lazım. ‘Benim beşerim, benim vatandaşım, birinci sınıf demokrasiyi hak ediyor’ demesi lazım. Bunun uğraşını yapması lazım. Parlamentonun üzerindeki vesayeti sonlandırması lazım.”

Mecliste ahlaklı ve düzgün insanların olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Şöyle bir tabloyla hiç karşılaştınız mı cumhuriyet tarihinde? İçişleri Bakanı çıkıp diyecek ki ‘Efendim bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyorlar’. Kim bu siyasetçi? Bunu söyleyen kim? Bu devletin İçişleri Bakanı, emniyet istihbarat ona bağlı, jandarma istihbarat ona bağlı. ve diyor ki ‘Bir siyasetçi her ay 10 bin dolar para alıyor’, yani rüşvet alıyor Türkçe’si. Saraydan karşılık var mı? Tık yok. Meclis’te tık yok, kim bunu bilecek? İçişleri Bakanı. Ondan da tık yok. Kim bu adam, siyasetçi, ahlaksız bir siyasetçi, her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi? Bunların Mecliste yeri var mı? Ne olması lazım, siyasi ahlak kanununun çıkması lazım. Ahlaklı insanların meclise gelmesi lazım, düzgün insanların gelmesi lazım ki milletin hakkını ve hukukunu savunabilsin. Bunlar olmadığı takdirde yürümez.”

“Zengin bir ülkeyiz, her türlü imkanımız var”

CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin her türlü imkanı bulunan varlıklı bir ülke olduğunu, lakin ülkedeki kaynakların gerçek ve yerinde kullanılmadığını savundu.

Kılıçdaroğlu, “Hepsini çözeceğiz. Bundan katiyetle emin olmanızı isterim. O denli ’20 yılda çözeriz’ falan filan değil, 6 ayda bu memlekette herkes rahat bir nefes alacak, 6 ayda. 5 yıl içinde Türkiye, bölgesinin yıldızı olacak. Doğu Akdeniz’de çıkan karbon yatakları, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek ve bizim üniversitelerimiz gerçek manada üniversite olacak. İşsizlikle gayret etmek, en büyük temel meselemiz olacak.” dedi.

(Bitti)

Kaynak: Anadolu Ajansı / Hakan Mehmet Şahin

Bir önceki yazımız olan CHP'de kongre hazırlığı! Değişim yaşanacak başlıklı makalemizde CHP ve örgüt hakkında bilgiler verilmektedir.