Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir

22.09.2015
11
Okuma Süresi: 19 dakika
A+
A-
Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir
REKLAM ALANI

Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir?

Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir? Mübarek Kurban bayramı yaklaşırken Müslümanları atlı bir telaş aldı. İslam aleminin Allah’a hamd ve teşekkür günleri olan Kurban günlerinin en büyük habercisi olan mübarek arefe gününü biz müslümanlar nasıl eda etmeliyiz

Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir? Mübarek Kurban bayramı yaklaşırken Müslümanları atlı bir telaş aldı. İslam aleminin Allah’a hamd ve teşekkür günleri olan Kurban günlerinin en büyük habercisi olan mübarek arefe gününü biz müslümanlar nasıl eda etmeliyiz?

Ramazan ayının sona ermesine az kaldı. Hazırlıkların yavaş yavaş yapılmaya başlandığı Ramazan Bayramı için önceleri 3 gün resmitatil yapacağı söylenmişti. Ancak geçen hafta alınan bir kararla tatil Arefe Günü’yle birleştirildi ve tatil 4 güne uzatıldı.Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir? Arefe Günü’nün İslam ’daki karşılığı kurban bayramından önceki gün olarak tanımlanıyor. Türkçede ise Arefe Günü, “herhangi bir dini bayramdan öncesi” olarak biliniyor. Genellikle bayrama hazırlık günü olarak geçirilen Arefe Günü, İslam dinine göre bayramı müjdeleyen gün olarak tanımlanıyor. İlahiyatçılar bu önemli günün dua ve ibadet ile geçirilmesini öneriyor. Peki, bu özel günde yapılması gereken ibadetler nelerdir?
Arefe Günü yapılması gereken ibadetler

Müslümanlar Ramazan Bayramı’nın öncesinde geçirilen Arefe Günü’nde oruç tutmaya devam ederler. Hz.Muhammed bugün için “En hayırlı, kabulü şayan olan dua, Arefe Günü yapılan duadır” şeklinde bir Hadis söylemiştir. Müslümanlar bugünü oruç, namaz ve dua eşliğinde geçirmelidir.

Arefe Günü okunacak dualar
Diyanet İşleri’nde yer alan bilgiye göre Arefe Günü için Hz.Muhammed şu duayı uygun görmüştür:

“Allah’tan başka ilah yoktur, o tektir, onun ortağı yoktur. Mülk sadece onun, hamd da yalnız onadır. O her şeye kadirdir.”
Hz. Ali ise bugün için şu duanın okunmasını tavsiye etmiştir:

“Allah’ım, bizim dediğimizden hayırlı olarak, Zât’ının buyurduğu gibi hamd sana mahsustur. Allah’ım namazım, sair ibadetlerim, ölümüm, yaşamam senin içindir. Kalan varlığım da Zât’ın içindir. Allah’ım kabir azabından, kalp fitnesinden, işlerin bozulmasından sana sığınırım. Allah’ım esen yelin getirdiği şeyin hayırlısını senden dilerim.”

Ayrıca bugün içinde İhlas Suresi’nin sürekli okunması gerektiği de vurgulanıyor.

İhlas Suresi’nin Arapça okunuşu:

“Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.”

İhlas Suresi’nin Türkçe çevirisi:

“De ki; O Allah bir tektir. Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O’na muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir). (O)Doğurmadı ve doğurulmadı. O’na bir denk de olmadı.”

Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir?

Yemin olsun on geceye…

Milyonlarca mü’min “Lebbeyk!” nidalarıyla kutsal diyarlara yüzünü gözünü sürüyor. Gidemeyenlere ise Cenâb-ı Hak, Zilhicce gibi önemli bir fırsat sunuyor. Zira bu ayın ilk on günü bizler için duaları hacıların niyazlarına katma, oradaymış gibi her anı bereketlendirme vakti.

Milyonlarca insanın hac ibadetini eda ettiği, Arafat’ta, Mina’da, Müzdelife’de rahmet sağanağında ıslandığı, “Lebbeyk Allahümme lebbeyk!” nidalarının yükseldiği, kurbanların kesildiği bir zaman dilimi Zilhicce ayı.

Müminler denizinde bir damla olmanın hazzıyla bu kutlu zaman dilimini kutsal topraklarda geçirenler var. Onlar, Hacerü’l-Esved’e yüzünü gözünü sürüp, Ravza’nın sahibinin manevî atmosferinde yıkanıyor. Ancak herkes bu talihe sahip değil. Kâbe’nin kokusunu almak isteyen, Rabb’ine teveccühte bulunmayı arzulayan, “Ah keşke biz de orada olabilseydik!” diyenler de var geride. Onlar için Allah’ın engin rahmeti imdada yetişiyor. Zira Cenâb-ı Hak kullarına umumî bir teveccühte bulunuyor. Yani 10 günü hacdaymış gibi dolu dolu geçirebilmemiz, dualarımızı Arafat’takilerin dualarına katabilmemiz, onların feyiz dolu ibadetlerine ortak olabilmemiz mümkün. Bundan istifade edebilmek için esas olan niyet, arzu ve Rabb-i Rahim’in teveccühüne teveccühle mukabelede bulunmak.

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın önemini vurgulamak için üzerine yemin ettiği şeylerden biri de Zilhicce ayında saklı. Fecr Sûresi’nin hemen başında “Şafak vaktine ve on geceye yemin olsun ki.” buyruluyor. Âlimlerin ekseriyetine göre bu ayetler Zilhicce’nin ilk on gecesine işaret ediyor. Bu on gecenin, Muharrem ayının ilk on gecesi ya da Ramazan’ın son on gecesi olduğunu söyleyenler de var. Ancak İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu bu günlerden kastedilenin Kurban Bayramı’ndan önceki on gece olduğu görüşünde.

Ayette Zilhicce’nin on gecesine yemin edilerek gecelerin Allah katındaki kıymeti de ön plana çıkarılıyor. Zira gece ibadeti manevî terakki adına çok önemli. Çünkü o saatler Cenâb-ı Hakk’a en yakın olunan anlar arasında. Allah için rahatın terk edildiği, hiç kimsenin görmediği yerde Allah’a yönelindiği, kendi sesini dinleme, içini duyma imkanın bulunduğu zaman dilimleri. Bu sebeple o anlarda Yaradan’ın ekstra teveccühü söz konusu.

On geceye yemin edilen ayette dikkat çeken bir başka husus ise Allah’ın ekstra lütuflarla bezediği Ramazan’ın son on ile Zilhicce’nin ilk on gecesinin sonunun bayramla taçlanması. Bazi âlimler Fecr Sûresi’nde, on geceye yemin edilmeden önce zikredilen fecirden (şafak vakti) maksadın, bu bayram günleri olduğunu söylüyor. Allah, bu günlerde uhrevileşen, Kendi kapısına koşan kullarına boşluk yaşatmak istemezmişçesine inananları hayrı, bereketi, neşesi ile dolu bayrama emanet ediyor. Kullarına dünya hayatında bayram ettirerek, ahirette vereceği mükafatların provasını yaptırıyor bir nevi.

‘Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli gün yoktur’
Bu özel günlere Peygamber Efendimiz büyük önem veriyor. O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) şu beyanları da bu günlerin kıymetini ortaya koyuyor: “Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesi’ne denktir.”

Ümmetine çok düşkün olan, onların affa mazhar olmaları için çırpınan Rahmet ve Şefkat Peygamberi, “Allah indinde Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” hadis-i şerifiyle bu günlerde yapılacak ibadetlerin kıymetine dikkat çekiyor. Tesbih, ‘sübhanellah’; tahmid, ‘elhamdülillah’; tehlil, ‘lâilâheillâllah’; tekbir ise ‘Allahu ekber’ demek. Tesbih, tahmid ve tekbirin namazın çekirdekleri hükmünde olduğu göz önünde bulundurulursa, bugünlerde nafile namazlar ayrı bir önem kazanıyor.

Kurban Bayramı’ndan önceki on gecenin, Berat Kandili, Miraç Kandili, Kadir Gecesi gibi özel bir önemi var. Yani aynı o kandil gecelerini ihya eder gibi bu zamanları değerlendirmek lazım. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri talebelerine yazdığı bir mektupta şu hakikate dikkatlerimizi çekiyor: “Bu on gece Kur’ân-ı Azimüşşan’ın ‘Ve’l-fecri. Ve leyâlin aşrin’ (Yemin olsun fecre. Ve on geceye./ Fecr Sûresi 1-2) kasemi ile, onlara verdiği ehemmiyete binâen o geceler Leyle-i Kadir ve Berat ve Mi’rac nev’inde büyük kıymetleri var. Çünkü; hac sırrıyla bütün âlem-i İslâm namına her taraftan gelen binler hacıların bütün kâinatla alâkadarâne bir tarzdaki makbul hasenatlarına ve ümmet-i Muhammed hakkında ettikleri duâlarına, o gecelerde a’mâl-i sâliha ile meşgul olan mü’minler hissedâr oluyorlar.”

Fethullah Gülen Hocaefendi de, “Hacca gitme imkanı bulamadığından dolayı gönlü hicranla dolu olan ve her sene Ka’be yollarına düşenleri gözyaşlarıyla uğurlayan insanlar niyetlerindeki samimiyet ve mülahazalarındaki saffet sayesinde çok büyük lütuflara mazhar olabilirler.” diyerek bu zamanların iyi değerlendirilmesini tavsiye ediyor.

Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir?

Zilhicce’nin ilk on günü, Ramazan’ın son on günü gibi değelidir

Bu günlerden istifade etmek için dikkat etmemiz gereken bazı hususlar var. İlahiyatçı yazar Cemil Tokpınar, Zilhicce’nin on gününü tıpkı Ramazan’ın son on günü gibi değerlendirmek gerektiğini düşünüyor. İlk tavsiyesi ise namazları aksatmamak ve mümkünse cemaatle kılmaya çalışmak. Çünkü, hiçbir nafile ibadet farzların yerini tutamaz. Teveccüh dolu bu on günün; Kur’an, istiğfar, salavat, zikir ve dua ile geçirilmesi efdal. Tokpınar’ın diğer önerileri ise şöyle: “Her zaman yapamayanlar bile hiç değilse bugünlerde kuşluk, evvabin, teheccüt gibi namazları kılmalı, affa nail olmak için çırpınmalıdır. On gece içinde, bilhassa tevriye (arefeden önceki gün), arefe ve bayram gecelerini ihya etmenin özel bir yeri vardır.”

Resûlullah’ın hayatı boyunca aksatmadığı ve hadis-i şeriflerinde de ümmetine tavsiye ettiği nafile oruçlardan biri de bu zaman diliminde tutuluyor. Kurban Bayramı’ndan önce tutulan on günlük Zilhicce orucu, müstehap. Yani yapılması hoş görülüyor. Ancak oruca niyetlenilmesi tavsiye edilen zaman dilimi Zilhicce’nin ilk dokuz günü. Çünkü Zilhicce’nin onuncu günü Kurban Bayramı’nın birinci günü ve bayramda oruçlu olmak haram. Ancak o gün de ibadet günü olarak kabul ediliyor ve yemin edilen on günden biri olarak sayılıyor.

Zilhicce orucunun son günü ise Kurban Bayramı arefesine denk geldiği için ayrı bir önemi haiz. Çünkü bir hadisinde Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına kefaret olur.” buyuruyor. Nebiler Serveri, arefe gününün faziletini ise “Arefe günü gelince, yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden âzâd olunmaz. Kim arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allâh’tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar.” şeklinde ifade ediyor.

Şimdilerde milyonlarca insan haccetmek için mukaddes topraklara gitti. Kimi her şavtta özüne bir adım daha yaklaşmak arzusuyla Kâbe’yi tavaf ediyor, kimi Ümmet-i Muhammed için yalvarıp gözyaşı döküyor. Evladına su arayan Hz. Hacer gibi Safâ Merve arasında sa’y edenler de durmaksızın Rabb’in rızasını arıyor. Makam-ı İbrahim’de hıçkırıklara boğulup namaz kılanlar da var, Mültezem’e sımsıkı sarılıp Müslümanların ızdırabıyla inleyenler de. Hayalen onlara karışıp dualarımızı onların yakarışlarına katmaya, kendimizi oradaymış gibi kabul edip her anımızı bereketlendirmeye ne dersiniz? c.yenilmez@zaman.com.tr

Arefe Gününün Önemi Arefe günü yapılacak ibadetler ve okunacak dualar nelerdir?

Umumi Af Günü: Arefe

Geçen haftaki yazımızda Zilhicce ayının ilk on gününün faziletinden bahsetmiş, yapılacak ibadetleri sıralamıştık. Bugün Zilhicce’nin dördüncü günü olduğu için konuyla ilgili hadislerden birini tekrar hatırlatalım:
“Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesi’ne denktir.” (Tirmizi, Savm: 52; İbn-i Mâce,Sıyam: 39)
Hadislerde zikredilen Zilhicce’nin ilk on gününden maksat ilk dokuz günüdür. Çünkü Zilhicce’nin onuncu günü Kurban Bayramı’nın birinci günüdür. Bugün oruçlu olmak caiz değildir; ancak o gün de ibadet günüdür. Müstehap olan oruç, Kurban Bayramı’ndan önceki ilk dokuz gündür. On geceye ise, Kurban Bayramı’nın gecesi dahildir. Çünkü geceler önce gelmektedir.

Bu günde tutulan oruç bin güne eşit
Önümüzdeki çarşamba çok faziletli arefe günüdür, ertesi gün de Kurban Bayramı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Arefe günü tutulan oruç hakkında şöyle buyurmaktadır:
“arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına kefaret olur.” (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 457)
Yani geçmiş yılın günahı affedilir, gelecek yıl da Allah o kişiyi günahlardan korur.
Hz. Ebu Bekir’in oğlu Abdurrahman arefe günü kardeşi Hz. Âişe Validemizin (r.a.) huzuruna girdi. Hz. Âişe oruçlu olduğu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. Abdurrahman ona:
Orucunu boz, dedi. Hz. Âişe:
“Resûlullahın (s.a.v.) ‘Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına kefaret olur’ dediğini işittiğim halde iftar mı edeyim” dedi. (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 458)
“Kefaret olur”, günahları örter, affettirir demektir. Bizim gibi neredeyse bir günah denizinde yüzen ahir zaman Müslümanları için bundan daha büyük bir müjde olabilir mi?
Başka bir rivayette ise Hz. Âişe (r.a.) şöyle demiştir:
Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir. (Tergîb ve Terhîb Trc., 2. 460)
Demek ki, bir günlük arefe orucu, üç yıllık normal günlerde tutulan oruç sevabına denktir.

Teşrik tekbirlerini unutmayın!
Arefe günü bin İhlâs sûresi okumak çok faziletlidir. Çünkü arefe, tevhidin, azamet ve kibriyanın tam hissedilip ilan edildiği gündür. Bunun için arefe gününün sabah namazında başlayıp bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar 23 vakit farzlardan sonra teşrik tekbirlerini getirmek vaciptir. Hatta bu tekbirleri on gün içinde müsait oldukça söylemek büyük sevaptır.
Bu günlerde milyonlarca mümin haccetmek için mukaddes topraklara gitmiş, kimi Kâbe’yi tavaf ediyor, kimi ağlayarak dua ediyor, kimi Medine’de Ravza-yı Mutahhara’da gözyaşı döküyor, kimi zikir ve dua ile sa’y ediyor, kimi Makam-ı İbrahim’de gözyaşıyla namaz kılıyor, kimi Mültezem’de af için yalvarıyor… Hepsi kendileri ve müminler için af, mağfiret, rıza, tevfik ve hidayet istiyor.

Kendinizi hayalen hacda hissedin
Arefe günü ise, hepsi Arafat’a gelmiş, “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk” sadalarıyla asumanı inletiyor, gözyaşıyla kıldıkları namaz ve ettikleri dua ile Rabbimizin rahmetine sığınıyor.
Kendimizi hayalen hacda hissetmek, onları izleyerek kendimizi onların içinde saymak yoluyla manevi bir hal kazanabiliriz. İnşallah dua ve ibadetlerimizin hacıların yaptıkları ubudiyete dahil olmasını ümit ederek ibadet edelim.
Şunu da unutmayalım ki, hadislerde verilen müjdelere tam olarak nail olmak için o günleri nicelik ve nitelik olarak en üst seviyede değerlendirmemiz gerekir.

Cehennemden kurtuluş günü
Efendimiz (s.a.v.) Arefe gününün faziletini şu hadisle müjdeliyor:
“Arefe gününden daha faziletli bir gün yoktur. Allahü Teâlâ o gün, yer ehli ile meleklere karşı övünür ve (Arafat’taki hacıları kastederek) şöyle buyurur:
Kullarıma bir bakın. Saçları başları dağınık, toz toprak içinde her uzak ilden bana geldiler. Bu halleri ile onlar, rahmetimi ümit etmekteler, azabımdan dahi korkmaktalar. Şahit olunuz, onları bağışladım. Onların yerlerini cennet eyledim.
Arefe günü olduğu kadar, hiçbir gün cehennemden daha çok azat edilen olmaz.”

Bir önceki yazımız olan Devlet Vatandaşımı Heckleyecek başlıklı makalemizde Devlet vatandaşımı heçkleyecek hakkında bilgiler verilmektedir.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.